16 Aralık 2008

george vs. fatih

the guardian'ın dünkü (15 aralık 2008) internet baskısında videosu vardı; george monbiot fatih birol'la röportaj yapmış. monbiot, meşhur aktivist ve the guardian'ın köşe yazarı; küresel ısınma konusunun en sıkı takipçilerinden ve hesap sorucularından. fatih birol da international energy agency'nin, yani dünyada enerji konusunda sözü en çok dinlenen kurumun başkanı. böyle bir röportajın yalnızca gerçekleşmesi dahi başlı başına bir olay, çünkü küresel ısınma tartışmasının iki ayrı ucunda bulunanlar aynı zeminde çok ender karşı karşıya geliyor.
fakat video'yu izlemek sadece küresel ısınma ile ilgili şeyler getirmedi aklıma. lütfen siz de birkaç dakikanızı ayırıp izleyin. işin bilimsel yönüne zaten pek aklım basmıyor; ancak tabii ki, kendimi küresel ısınma teorilerini savunup dünyanın ekolojik geleceği ile ilgili karamsar olanlara çok çok daha yakın hissediyorum. hele ki george monbiot gibi aktivist, üretken ve adanmış entelektüellere itimadım sonsuz.
ne var ki, bu videoyu izlerken george'dan ziyade fatih'le empati kurmama engel olamadım. george sorularını çat çat yöneltirken, fatih'in suratında hazırlıksız yakalanmışlığın belirtileri; george iea'yi türlü sorumsuzluklarla suçlarken, dünyada enerji kaynaklarının dağılımı, kullanımı ve geleceği ile ilgili çok geniş ölçekli bir araştırma yaptığı ve raporlarında radikal yenilikler önerecek kadar kurumunun geçmiş politikalarıyla ters düşmeyi göze aldığı için en azından ufak bir teşekkürü hak ettiğini düşünen fatih'in gözlerindeki şaşkınlık ve mahcubiyet; george anadilinde hızla konuşup fatih'in zırt pırt sözünü keserken, fatih'in türkçe vurgulu ingilizcesiyle laf yarıştırma gayreti... yani george, bence kesin haklısın; ama bula bula fatih'i mi buldun sinirini çıkartacak?
videoyu izlerken içimden geçen, "fatih birol'a bak sen yahu nerelere kadar gelmiş helal olsun çalışkan adam demek ki, bak nasıl da terbiyesini saygısını hiç bozmuyor," diye içimden geçen düşünce şeridiyle ilgili ne yapmalıyım sizce? kesip atayım mı bunu, yoksa saklayıp büyüteyim mi?

3 yorum:

  1. ben kestim attim acikcasi
    Fatih Birol pek altta kalmiyor, Ingilizcesi de (aksani haric) gayet iyi. Ayrica belli ki konu hakkinda baya da bilgili (zaten olmasi gereken de o)
    George hakkaten niyeti bozup gelmis, ve studyoya donup de videoyu da tarafli bir sekilde yapmislar (ne kadar enviromentalist olsam da boyle dusunuyorum) cunku Fatih Birol zaten adamin dediklerini dusunmus. Tar sands olayina cok hakim olamadim acikcasi, o yuzden o konuya yorum getiremiyorum.

    YanıtlaSil
  2. bula bula fatih'i mi buldun'la beraber gelen fatih'in yaylanmiş kaşlari gözlerimin önünden gidemiyor tankut. oralarda kemal kılıçdaroğlu vs melih gökçek yüzleşmesi yok diye böyle şeylerle uğraşiyorsun, üzülüyorum.

    YanıtlaSil
  3. ya evet haklısınız ikiniz de yav. şerefsiz fatih aklımı karıştırmış bir an. napayım dediğin gibi melih-kemal "kapışması" burada yok ki. dur youtubea bakayım belki bi hayırsever koymuştur oraya meşhur kapışmayı.

    YanıtlaSil

başka bloglar: eş dost tanıdık ve sevgi saygı çerçevesi