01 Aralık 2008

siyasi kehanet

bundan altı yedi sene önce, radikal iki okuduğum bir pazar kahvaltısının ardından, babama yakında dünyada çok kuvvetli bir liberal-sol rüzgarın eseceğini söylemiştim. herhalde çeşitli grassroots hareketleriyle ilgili haberlerden etkilenip tavadaki son sucuğu çatallamadan önce ağzımdan çıkartıvermiştim bu lafı. aradan altı yedi yıl geçti ve öngörülemeyecek şey oldu, obama seçildi. fena tahmin değilmiş değil mi? ama maalesef bu tahminimi kayda almadığım için, hiçbir faydası yok.
o nedenle yeni kehanetimi bu blog aracılığıyla siz değerli blogseverlerle paylaşıyor ve kayda geçiriyorum: beş seneye kalmaz türkiye'de de kuvvetli bir liberal-sol (eh, obama'nın solluğu tartışılır ama türkiye'dekininki tartışılmayacak) siyaset coşturacak meydanları. belki sadece wishful thinking diyecek geçeceksiniz. ancak düşünsenize; taraf gibi bir gazeteyi hayal edebilir miydik beş sene önce?
derdim argüman geliştirmek falan değil; doğrudan kehanette bulunuyorum. tutarsa görürsünüz. zaten tutmazsa, vay halimize... ama argümansa, o da hazır: tunç'un gayet veciz biçimde belirttiği ve hepimizin tecrübeyle bildiği gibi, herşeyi son dakikaya bırakan, yumurta kapıya dayanınca aklı başına gelen bir milletiz kardeşim. o kadar.

4 yorum:

  1. şimdi vanya ninenin kehanetlerine neden son verdiğini anlıyorum! :) yaşasın tankut nine!

    YanıtlaSil
  2. sayntifik cörnıllarda atıf alsam şu senin blogunda aldığım atıftan daha fazla sevindirmez valla beni :) yalnız nacizane bir eleştirim olacak efendim, özellikle bu kehanetin biçimiyle ilgili: böyle bodos kehanet olmaz :) hiç mi nostradamus'tan feyz almadın allasen? içi dolu görünen ama anlamsız genelgeçer kelimeler, zorlama alegori, ürkütücü bir sahne. misal: "tanrının şehrinde büyük kaos olacak, herkes bir tarafa saçılacak, soldan gelecek ejder ağızlı, ve o büyük lider ortaya kayacak"

    YanıtlaSil
  3. ahahahah çok güldüm üçünüze de ya. tunç o cins kehanetler bir tek sana mahsus, benim spekülatif olmam akademik disiplinim için yeterli, senin maalesef bir de böyle bir dil geliştirmen lazım vah vah.
    hakketen de oralet iyi giderdi şimdi emro biraz da hastayım yav. burada maçları izlemeye bir kahveye gidiyorum, geçen aynısı oldu ve bjk-fb maçında herkes bjk'nin ikinci golüne sevinirken bir adam ofsayt o dedi, sonra gol ofsayt diye iptal edilince, "abime bi çay, benden!" diye haykırdı biri arkadan. bir de, oralet demişken, eskiden enhoş vardı bilir misiniz?

    YanıtlaSil

başka bloglar: eş dost tanıdık ve sevgi saygı çerçevesi